Deprem, yapısal dayanımın sınandığı en kritik doğal afetlerden biridir. Bir yapının deprem performansı; doğru mühendislik tasarımı, uygun malzeme kullanımı ve kaliteli uygulama süreçlerine bağlıdır. Ancak ülkemizde hâlâ bazı kritik hatalar ısrarla tekrarlanmakta. Bu yazıda, deprem bölgelerinde sıkça karşılaşılan yapısal hataları ve çözüm yollarını ele alıyoruz.
Arkhe Statik olarak bu yazıda, deprem bölgelerinde sıkça karşılaşılan yapısal hataları detaylı şekilde ele alıyoruz.
Yanlış Projelendirme ve Eksik Deprem Tasarımı
- Deprem etkilerinin ihmal edildiği projelerde taşıyıcı sistem düzensizlikleri oluşur ( burulma, rijitlik dengesizliği)
- Taşıyıcı sistem düzensizlikleri (burulma düzensizliği, rijitlik dengesizliği) oluşur.
- Yük aktarımı doğru planlanmazsa, elemanlar erken yorulma yaşar.
- Yönetmeliklere aykırı detaylar çatlak ve deformasyonlara neden olur.
Çözüm: TBDY 2018 ve uluslararası yönetmeliklere uygun detaylı deprem analizleri yapılmalı, proje mutlaka mühendislik kontrolünden geçmelidir.
Zemin ve Temel Etüdü Eksikliği
- Zemin sınıfı ve taşıma gücü belirlenmeden yapılan temel projeleri, deprem sırasında oturma ve kayma riskini artırır.
- Sıvılaşma riski olan zeminlerde deprem sırasında yapının stabilitesi kaybolabilir.
- Yanlış temel türü seçimi (radye yerine müstakil temel vb.) yük dağılımını ve dengesini bozar.
Çözüm: Mutlaka jeoteknik zemin etüdü yapılmalı ve temel sistemi zemin özelliklerine uygun tasarlanmalıdır.
Düşük Kalite Beton Kullanımı
- Kalitesiz malzeme kullanımı ve uygun olmayan beton döküm teknikleri sonucu hedeflenen basınç dayanımına ulaşılamaz. Yetersiz çimento oranı ve uygunsuz agrega karışımı = düşük dayanım demektir.
- Çimento oranı düşük, agrega oranı fazla karışımlar erken çatlaklara yol açar. Şantiye denetimsizliği = vibratörsüz döküm ve ayrışmış beton demektir.
- Zayıf beton, depremde ani kırılmalara yol açar.
Çözüm: TS EN 206 standartlarına uygun C25 ve üzeri beton sınıfları kullanılmalı, şantiye denetimi ve numune testleri yapılmalıdır.
Donatı Hataları (Etriye, Çiroz, Gönye Eksikliği)
- Kolon ve kirişlerde etriye aralığının geniş tutulması, plastik mafsal bölgelerinde sünekliği azaltır.
- Çirozsuz donatılar deprem sırasında burkulmaya açık hale gelir.
- Gönye yapılmadan kesilen donatılar, aderans kaybı yaşar.
Çözüm: Plastik mafsal bölgelerinde etriye sıklaştırması ve tüm donatılarda gönye uygulaması eksiksiz yapılmalıdır.
Nervürsüz Demir Kullanımı
- Düz yüzeyli demirlerde betonla aderans kuvveti zayıftır.
- Kayma ve çekme etkileri karşısında donatı betondan kolayca ayrılır.
- Eski binalarda sık karşılaşılan bu hata, kolon ve kirişlerde erken kırılmalara yol açar.
Çözüm: Yalnızca TS 708 standardına uygun nervürlü (yivli) inşaat çeliği kullanılmalıdır.
Yumuşak Kat Problemi
- Alt katlarda yeterli taşıyıcı duvar bulunmaması (örneğin ticari dükkan boşlukları), yapının üst katlarda ağır yükleri taşıyamamasına neden olur.
- Deprem sırasında katlar arasında deplasman farkı oluşur ve “pancake” tipi göçmeler yaşanır.
Çözüm: Yumuşak kat oluşumu, perde duvar veya çelik çapraz sistemlerle önlenmelidir.
Kısa Kolon Etkisi
- Cephe açıklıkları veya parapet duvarları nedeniyle kısmi kapanan kolonlar, kısa kolon etkisiyle ani kırılmalara maruz kalır.
- Bu bölgelerde kesme kuvvetleri çok hızlı artar ve kolon ani kırılabilir.
Çözüm: Cephe düzenlemelerinde simetri ve açıklık oranlarına dikkat edilmeli, kısa kolon oluşumundan kaçınılmalıdır.
Kötü İşçilik
- Kalıp sistemlerinin hatalı kurulması
- Donatı bağlarının gevşek bırakılması
- Vibratörsüz beton dökümü
- Kuru ve ayrışmış beton yerleştirme
Tüm bu uygulama hataları betonun homojenliğini ve dayanımını düşürür.
Çözüm: Sahada mühendis kontrolü ve eğitimli ekip şarttır. Tüm uygulamalar kayıt altına alınmalıdır.
Kaçak Kat Çıkılması
- Ruhsatsız olarak eklenen katlar taşıyıcı sistemin hesap dışı yüklenmesine yol açar.
- Temel, kolon ve kiriş boyutları yetersiz kalır.
- Statik dengesizlik ve titreşim etkileri artar.
Çözüm: Kat eklenmeden önce yapının performans analizi yapılmalı, projeye uygun ruhsatlandırma sağlanmalıdır.
Arkhe Statik ile Yapısal Danışmanlık ve Tasarım
Arkhe Statik olarak; deprem bölgelerinde yapı tasarımından güçlendirme projelerine kadar tüm mühendislik süreçlerinde detaylı analizler, ileri hesap yöntemleri ve saha denetimleriyle hizmet veriyoruz. Yapısal hataları projenin başında tespit ederek, güvenli, yönetmeliklere uygun ve uzun ömürlü yapılar için çözüm ortağınız oluyoruz.
Okumanızı Önerdiğimiz Diğer Yazılarımız

Son Dakika Depremler Nereden ve Nasıl Takip Edilir? 2025
Deprem, doğası gereği önceden kesin olarak tahmin edilemeyen ani bir doğa olayıdır. Bu nedenle, hem bireyler hem de kurumlar için deprem anında ve sonrasında doğru,

1999 Depreminden Alınan Dersler: Yapı Mühendislerinin Gözünden 2025 Yorumları
1999 Marmara Depremi, yalnızca Türkiye’nin değil tüm dünyanın deprem mühendisliği açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Bu büyük felaket, yapı mühendisliği uygulamalarındaki zayıflıkları, yasal boşlukları

Türkiye’de Deprem Yönetmelikleri: 2024 – 2025 Güncellemeleri ve Mühendislik Açısından Önemi
TBDY 2018 Nedir? Neyi Amaçlar? TBDY 2018, yapıların can ve mal güvenliğini sağlamaya yönelik performans esaslı tasarımı hedefler. Hem yeni yapılar hem de mevcut binalar

Binanızı Güçlendirmeden Önce Düşünmeniz Gereken Noktalar
Binanızı depreme karşı güçlendirme kararı almadan önce, yapının güvenliğini ve uzun ömürlü performansını sağlamak için birtakım kritik analiz ve hazırlık süreçlerinden geçmeniz gerekir. Aşağıda her

Betonarme Yapılar mı, Çelik Yapılar mı? Deprem Performansı Açısından Karşılaştırma
Deprem bölgelerinde yapı malzemesi seçimi, hem can güvenliği hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik bir karardır. Bu makalede, betonarme ve çelik yapıların deprem performansını; mukavemet,

Maliyet ve Güvenlik Dengesi: Ekonomik ama Güvenli Yapısal Tasarım Mümkün mü?
Günümüzde inşaat sektöründe maliyet baskısı altında kalmak, yapısal güvenlikten ödün verilmesini doğurabilir. Ekonomik çözümler ile güvenlik gereksinimlerini dengelemek, hem yatırım maliyetlerini kontrol altında tutmak hem

Mevcut Binalarda Depreme Karşı Güçlendirme Yöntemleri
Deprem kuşağında yer alan bölgelerde, mevcut binaların dayanıklılığını artırmak, can ve mal güvenliğini sağlamak adına stratejik ve mühendislik odaklı güçlendirme yöntemleri kritik öneme sahiptir. Özellikle

Yapı Güçlendirme Maliyetli Mi?
Yapı güçlendirme, mevcut bir yapının dayanıklılığını artırmak veya yaşlanmış, hasar görmüş veya yetersiz olan kısımlarını yenilemek amacıyla yapılan bir dizi işlemi içerir. Bu işlemler genellikle

Statik Proje Nedir?
Statik proje, belli bir yapıyı inşa etmek için tasarlanan ve çeşitli özellikleri ve boyutları belirleyen bir teknik çizimdir. Statik projeler, mühendislik, inşaat, mimarlık, makine mühendisliği