You are here:

Deprem ve Yapı Mühendisliği

Türkiye dünyadaki aktif fay hatlarından önemli bir kısmı barındırmaktadır ve toplu can ve mal kaybına neden olabilecek deprem tehdidi ile yaşamaktadır. Mühendisler olarak bizlerin ilk önceliği de depreme dayanıklı yapı tasarımıdır.

Depreme dayanıklı yapı tasarımının genel amacı küçük ve orta ölçekli depremlerde yapıların ciddi hasar almasına engel olmak, büyük ölçekli depremlerde ise göçmenin önlenmesidir. Yönetmeliklerde bu durum ‘can güvenliği’ performans hedefi olarak tanımlanmıştır.

Özel fonksiyonlu yapılar için ise (örneğin hastaneler) deprem sırasında ya da sonrasında hemen kullanılabilir olması esasına uygun olarak farklı performans düzeyleri tanımlanmıştır.


Arkhe Statik Tasarım olarak bizler yapıların özelliklerine uygun performans hedeflerini sağlamak için hem akademik hem de uygulama tecrübemizle birçok projeye güvenle hizmet vermekteyiz. Teknolojik gelişmelerle yapıların deprem performansını arttırırken, ekonomi ve uygulama süresi optimizasyonları ile yatırım parametrelerini de denklemden çıkarmıyoruz.

Deprem ve yapı mühendisliği alanında verdiğimiz hizmetler deprem performansının belirlenmesi, yeni ve özellikli yapıların depreme dayanıklı tasarımı, sismik tehlike analizleri, eski yapıların güçlendirilmesi, büyük açıklıklı yapıların yapısal çözümlenmesidir.

Türkiye gibi sismik aktivitesi yüksek bölgelerde güvenli yapıların tasarlanması, inşa edilmesi ve mevcut yapıların güçlendirilmesi hayati önem taşır. Deprem ve Yapı Mühendisliği, bu ihtiyaçlara cevap veren ve yapıların deprem sırasında güvenliğini sağlayan temel mühendislik alanlarından biridir.

Deprem ve Yapı Mühendisliği Nedir?

Deprem ve yapı mühendisliği, yapıların deprem etkilerine karşı güvenliğini sağlamak amacıyla analiz, tasarım, değerlendirme ve güçlendirme faaliyetlerini içeren mühendislik dalıdır. Bu alan, yapıların dinamik davranışlarını değerlendirerek olası hasar risklerini en aza indirmeyi ve toplum güvenliğini artırmayı hedefler.

Deprem ve Yapı Mühendisleri Tam Olarak Ne İş Yapar?

Deprem ve yapı mühendisleri, yapıların sismik performansını artırmak amacıyla şu görevleri üstlenir:

  • Zemin özelliklerini analiz ederek olası deprem risklerini belirler.
  • Yapısal sistemleri, depreme karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlar.
  • Yapıların dinamik analizlerini gerçekleştirir ve yapısal çözüm önerileri sunar.
  • Mevcut yapıların performans değerlendirmelerini yapar, uygun güçlendirme stratejileri geliştirir.
  • Deprem sonrası hasar tespit çalışmaları yürütür ve yapının güvenliğini değerlendirir.

Zemin Dinamiği ve Deprem Tehlike Analizi

Deprem ve yapı mühendisliğinde, yapıların güvenliğinin temelinde zemin özellikleri yatar. Zemin dinamiği çalışmaları, zeminin deprem sırasındaki davranışını analiz ederek, bu davranışın yapıya etkisini belirler. Deprem tehlike analizleriyle, bölgesel deprem büyüklüğü, tekrarlanma sıklığı ve potansiyel sismik riskler değerlendirilir. Bu analizler, yapılarda uygulanacak tasarım kriterlerini belirler.

Yapısal Modelleme ve Analiz Yöntemleri

Deprem mühendisliği kapsamında yapıların deprem sırasındaki davranışlarını öngörmek amacıyla çeşitli yapısal modelleme yöntemleri kullanılır:

  • Doğrusal Statik
  • Doğrusal Dinamik (modal/spektrum analizi)
  • Doğrusal Olmayan Statiik (pushover)
  • Doğrulsal Olmayan Zaman Tanım Alanınzda Analiz (nonlinear time-history)

Bu analizlerle yapının zayıf noktaları önceden belirlenir, böylece etkili güçlendirme ve tasarım çözümleri geliştirilir.

Depreme Dayanıklı Tasarım İlkeleri

Depreme dayanıklı tasarımda temel ilkeler şunlardır:

  • Yapının sünekliğinin ve dayanım kapasitesinin yeterli seviyeye getirilmesi
  • Zemine ve bölgesel deprem özelliklerine uygun tasarım parametrelerinin kullanılması

Bu ilkeler, yapıların deprem sırasında minimum hasarla güvenliğini sürdürmesini amaçlar.

Malzeme Davranışı ve Yapısal Sistemler

Yapıların deprem performansı, büyük ölçüde kullanılan yapı malzemelerinin elastik ve plastik davranışına bağlıdır Betonarme, çelik veya kompozit sistemlerin elastik ve plastik davranışları doğru analiz edilmeli ve tasarım buna göre şekillenmelidir. Yapısal sistem seçiminde, sünekliği yüksek ve enerji yutucu sistemler öncelikli tercih edilmelidir. 

Dayanıklılık Değerlendirmesi ve Hasar Tespiti

Mevcut yapıların dayanıklılık değerlendirmesi ve hasar tespiti çalışmaları, olası bir deprem sonrası yapısal güvenliği sağlamak adına önemlidir. Bu değerlendirmelerde;

  • Mevcut durum analizi yapılır,

  • Yapıların hasar potansiyeli belirlenir,

  • Güçlendirme ihtiyaçları tespit edilir.

Bu değerlendirmeler, yapıların uzun vadeli sismik dayanımını artırmak için kritik öneme sahiptir.

Deprem Yönetmelikleri ve Standartlar

Türkiye’de yapısal güvenlik, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) çerçevesinde düzenlenmektedir. Uluslararası projelerde ve ileri değerlendirmelerde ASCE 41, Eurocode 8 gibi standartlar da referans alınır. Bu yönetmelikler, mühendislerin yapı güvenliğini bilimsel ve teknik temellere dayalı şekilde sağlamasına olanak tanır.

Arkhe Statik ile Deprem ve Yapı Mühendisliği

Arkhe Statik, deprem ve yapı mühendisliği alanında uzman mühendis kadrosuyla, güvenli ve sürdürülebilir yapı çözümleri sunmaktadır. Arkhe Statik ile;

  • Kapsamlı zemin analizleri ve tehlike değerlendirmeleri yapılır,

  • Yapısal analiz ve modelleme çalışmaları ileri düzey tekniklerle gerçekleştirilir,

  • Mevcut yapıların performansları değerlendirilir ve uygun güçlendirme projeleri hazırlanır,

  • Tüm çalışmalar güncel yönetmelik ve standartlara uygun şekilde yürütülür.

Projelerinizin güvenliği için profesyonel destek sağlayan Arkhe Statik ile yapılarınızın geleceğini garanti altına alın.

Daha güvenli yapılar için Arkhe Statik uzmanları ile iletişime geçin!

Deprem ve Yapı Mühendisliği

Arkhe Statik olarak, projelerinizin her aşamasında uzman mühendislik çözümleri sunuyoruz.